kitap.
school book : okul kitabı.
text book: ders kitabı.
Noun
defter, yazılık, cüzdan, rehber.
account book: muhasebe/hesap defteri.
bank book: banka
cüzdanı.
exercise book: ödev/temrin defteri.
telephone book: telefon rehberi.
Noun
(edebî bir eserde) bölüm, kısım, fasıl, bap.
Noun
libretto: opera/operet metni.
Noun, Music
(caz) tüm repertuar.
Noun
müşterek bahis kayıt defteri.
Noun
(iskambilde) bir takımın kazandığı el sayısı.
Noun
deste, paket, tomar, bir arada ciltlenmiş bilet, çek, pul vb. veya defter şeklinde açılan kibrit paketi.
book of matches.
Noun
(tütün, yaprak vb.) deste.
Noun
kütük, sicil defteri, üzerine kayıt yapılan her şey.
Noun
oyuncu sicili: oyuncunun oynama tarzı, zayıf tarafları vb. kakında toplu bilgi.
Noun, Sports
peyle(t)mek, yer/bilet ayır(t)mak, rezerve et(tir)mek.
Verb
deftere/listeye (adını) yaz(dır)mak/geçirmek.
Verb
söz almak, (bir şahsı/topluluğu/şirketi vb.) angaje etmek.
I'm booked for tomorrow lunch: Yarın öğle yemeği için sözlüyüm.
Verb
tutuklamak, (polis) defterine adını suçlu olarak yazmak.
He was booked for speeding: Hızlı araba sürdüğü için tutuklandı.
Verb
bahsi müşterek defteri tutmak, paraları toplamak/emanette tutmak.
Verb
kitap+.
The book department is downstairs.
Adjective
kitaba dayanan, kitaptan elde edilen/öğrenilen.
book knowledge of sailing.
Adjective
(defterde) kayıtlı, kayda geçen.
The firm's book profit was $ 1 million.
Adjective
bir kitabın sayfalarını toplamak
Verb
kütüphaneye yeni gelen kitapların kayıt edildiği defter
bankanın çek bozdururken sahtekârlığı önlemek için müşteri imzalarını tuttuğu defter
her müşterinin ortalama bakiyesi veya ikraz durumu gibi borç verenin kayıtlarının tutulduğu defter
borsa simsarı bir menkul değerden bir miktar aldıktan sonra fiyat düştüğünde yeniden yükselir diye elinde
tutmak ya da zararına satmak durumunda olunc
hisse kapanış kayıt defteri
bir kitabın satışı için kapı kapı dolaşan kişi
tahsil edilmemiş alacaklar
mal sahibince bir mal varlığının maliyetinden amortisman için düşülen tutar
kayıtlardaki bir yanlışlığı düzeltmek gibi amaçlarla yapılan muhasebe kaydı ayarlaması
muhasebe defterinde kayıtlı rakamlar
Noun
resepsiyonda kayıt yaptırmak
Verb
otele kayıt yaptırmak
Verb
yarış için bahis ve iştiraklari kaydetme
at yarışlarında bahse girme
(Br) kitap postası (matbua
book rack ile ayni anlama gelir. rahle, (açık kitap için) altlık.
taşınan yükle ilgili bilgi veren defter
kasa defteri
Noun, Accounting
çek karnesi
Noun, Banking
bitmiş varsayılan ya da bir kimsenin anlayışını aşan bir şey
mahkeme giderleri kayıt defteri
en son bilgilere kolayca ulaşma ve bunları daha eski olanlarla karşılaştırma imkânı verecek biçimde düzenlemiş veri deposu
Noun
tasfiye olunan şirketlerin kayıt defteri
ürünlerin ihracı durumunda
meriyetten kalkan borç defteri
karar defteri
Noun, Companies Law
(askerlik) kabahatlerin kaydedildiği defter
hissedar kâr payı defteri
(Br) senet (kopya) defteri
mahkemedeki karar defteri
Noun, Law
mahkemedeki karar defteri
Noun, Law
(Br) gönderilen mektuplar defteri
yaprakları çıkartılabilen defter
yaprakları çıkarılabilen defter
(borsa simsarı) teklif defteri
(Br) müşteri istihbarat defteri
(Br) vadeli veya cari hesap cüzdanı
gerekli (yasal) defterler
(US) iştirak taahhüdü defteri
(US) vergi mükellefiyet cüzdanı
bir anonim şirketin transferinin kaydedildiği defter
bir hesabın alacak ve borçlarını bir arada göstermek üzere günlük olarak düzenlenen fiş
sözcük kitabı (sözlük , sözlükçe , lügat
resmi listeye kabul kurallarını ve kabul edilen menkul kıymetlerin yükümlülüklerini içeren kitap için kullanılan popüler terim
Londra Menkul Kıymetler Borsası tarafından yayımlanan